23 Ulusal Kanser Kongresi geçtiğimiz hafta Antalya da düzenlendi Türk Pediartik Onkoloji Kümesi Derneği TPOG Çankaya Escort Türk Tıbbi Onkoloji Derneği TTOD ve Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği TROD iş birliği ile ulusal çaptaki en kapsamlı onkoloji kongresi olan 23 Ulusal Kanser Kongresi ne bin 580 uzman katıldı Keçiören Escort
Kongreye katılan Uzman Diyetisyen Dilşat Baş ile bilgi birikimlerini paylaştığı Beslenmenin Kanser Tedavisindeki Gücü kitabı hakkında konuştuk Baş kitabının kanser hastaları için kolay ve tesirli beslenme rehberi niteliğinde olmasını hedeflediğini Etimesgut Escort söylüyor içeriğinde hastalara özel tanımlardan en sık sorulan soruların karşılıklarına tedavi müddetince ortaya çıkabilecek iştahsızlık kabızlık tat ve koku duyusundaki değişikliklerle nasıl başa çıkılabileceğine kadar pek çok mevzu hakkında bilgi veriyor
Kongrede sorularımızı yanıtlayan Uzm Dyt Dilşat Baş hakikat beslenmenin tedaviye tesiri hakkında çarpıcı bir bilgi de paylaştı Biz hastalarımızın yüzde 20 25’ini yalnızca yetersiz beslenme yüzünden kaybediyoruz
İşte onkoloji diyetisyeni Dilşat Baş tan değerli bilgi ve teklifler
TEDAVİLER BESLENMEYİ NASIL ETKİLİYOR
Öncelikle kanser hastalığının kendisinin beslenmeyle ilgili olumsuz tesirleri var Bir kez tümör hücresinin bedendeki hareketi hastanın iştah düzeneği üzerinden beslenmeyi etkiliyor mide bulantısı iştahsızlık ve yeme zahmetine sebep oluyor Yani daha teşhis anında hiçbir tedaviye başlamadan evvel kanser esasen bu tesirlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor Bir de tümörün bulunduğu yere nazaran tesirleri var Örneğin tümör midenin giriş kısmında mide ile yutak ortasındaysa yutma zorluğuna sebep oluyor midenin çıkışında ise sindirim zahmetine sebep oluyor kolonda ise tıkanıklık yaptığı için tekrar şişkinlik beslenme zahmetleri ve kabızlığa sebep oluyor Ardından şayet larenks tipinde bir kanserse yutma zahmetleri ve ses kısıklığı ile karşı karşıya kalıyoruz Mesela göğüs kanserinde beslenmeye dair bir sorun olmuyor lakin onlarda da bazen başta fark edilmeyen bir kilo kaybı yaşanabiliyor
Akabinde cerrahi müdahalenin kemoterapi radyoterapi ve immünoterapinin beslenmeye dair yan tesirleri oluşabiliyor Mesela kemoterapi iştahsızlık bulantı kusma tat değişikliği üzere meselelere sebep olabiliyor Tat değişikliği değerli bir husus yediğiniz şeylerin tadını alamadığınızda onu yemeye devam etmiyorsunuz Hasta tadını saman üzere alıyor ve o yüzden de yemek istemiyor ve bu da beslenme yetersizliğine sebep olabiliyor Ayrıyeten ağrılar da hastayı çok olumsuz etkiliyor Bir de iştahsızlık o denli yıkıcı bir sistem ki iştah azaldıkça yeme isteği kilo kaybı daima birbirini tetikliyor ve hasta bir kısır döngüye giriyor
HASTALARIN YÜZDE 25 İNİ KANSERDEN DEĞİL YETERSİZ BESLENME YÜZÜNDEN KAYBEDİYORUZ
Biz hastalarımızın yüzde 20 25’ini yalnızca yetersiz beslenme yüzünden kaybediyoruz Yani hasta kanserden ölmüyor beslenme yetersizliği yüzünden ölüyor Bu çok kıymetli bir oran Bu yüzden şayet hastayı hakikat beslersek yani teşhis anı itibariyle ona nasıl besleneceğini öğretir hakikat vakitte yanlışsız dayanağı yaparsak enteral beslenme eserlerini hastanın gereksinimi olduğu vakit diliminde kullanırsak bu oranı azaltabiliriz İştahsızlık oluşmadan tedbir aldığında hasta daha güçlü oluyor ve erken tedbir beslenme yetersizliğini önlememizi yahut minimize etmemizi sağlıyor
Mesela bir baş boyun kanserinde radyoterapi ve kemoterapi eş vakitli alan hastalar için beslenme yetersizliği kaçınılmaz oluyor zira bu hastalarda yutma zahmeti ortaya çıkıyor Fakat baştan itibaren hastanın yutağını nasıl koruyacağını anlatabilirsek o vakit o radyoteraopinin derin ve yıkıcı tesirleri başlayana kadar hastayı güçlendirmiş oluyorsunuz Kilo kaybetse bile çok az oranda bir kilo kaybı yaşamasını sağlayabiliriz Bu yaptığımız hakikat atak ile hastanın tedavide kesinti yaşamasını engelliyor ve böylelikle onkoloğu da amaçtan uzaklaşmıyor
TÜRKİYE DE ÇOK AZ ONKOLOJİ DİYETİSYENİ VAR
Bu bahiste tek bir reçete yok Fakat beslenme konusu hastanın bütün olarak değerlendirilmesini gerektiren bir şey Hastanın başlangıçtaki beslenme durumu hastanın alacağı tedavilerin neler olduğu onların kombinasyonu dozları bizim için değerli Lakin en kıymetli şey hastaya baştan itibaren beslenme planı oluşturup her adımda takip etmek
Her kanser hastası diyetisyene yönlendiriliyor mu Hayır Şu an için Türkiye de o denli bir uygulama yok Zati ne yazık ki diyetisyenler yalnızca estetik tasalarla kilo vermek için gidilen bir birimmiş üzere algılanıyor Fakat örneğin göğüs kanseri hastalarında yağlanmayı engellememiz çok kıymetli zira yağlanma göğüs kanserinde hastalığın tekrar ortaya çıkma riskini artıran faktörlerden bir tanesi Husus kanser olunca diyetisyenin çok değerli bir rolü var
Türkiye de onkoloji diyetisyeni çok az ne yazık ki Ancak yeterli haber şu ki sayımız artacak Zira dernek olarak bu hususta eğitimler yapmaya başladık Gördüm ki artık bu alanda çalışmak isteyen çok diyetisyen var Diyetisyenler bu kitaba da çok sahip çıktı Zira bu kitabı bir diyetisyen okuduğunda bir kanser hastası takip etmemiş bile olsa karşısına gelen hastaya teklifler verebilir Türkiye de hem hekimin hastayı diyetisyene yönlendirmesi hem de daha çok diyetisyenin bu hususta bilgili olması gerekiyor Artık hastaları daha uzun yaşatabiliyoruz ve onlar uzun yaşadıkça yapacağımız işler artıyor diyetisyene artık daha fazla iş düşüyor Beslenmeyi planlayabilmek ve gerçek öneriyi verebilmek için kişiyi anlamanız gerekiyor Yalnızca sıhhat olarak da değil o hastanın meskeninde ne oluyor ne pişiyor onu anlamaya çalışıyoruz tıpkı vakitte O yüzden birinci muayeneden itibaren uzun uzun konuşuyoruz hastalarla O vakit daha hakikat teklifler verebiliyoruz Eline bir liste verip göndermek yerine konuşarak ayrıntılı bilgiler almak onları rahatlatıyor ve önemsendiklerini hissediyorlar Böylelikle hastalar da tekliflerimize uymaya çalışıyorlar
KANSERDEN KORUYAN ÖNERİLER
Dünya Kanser Araştırma Fonu nun kanserden korunmak için net teklifleri var Bu teklifler kanser hastaları için de geçerli
Sağlıklı yükünüzde olun
Fiziksel aktiviteyi artırın
Kırmızı eti haftada 500 gr dan fazla tüketmeyin İşlenmiş eti ise büsbütün hayatınızdan çıkarın
Alkol tüketmeyin
Şekerli yiyecek ve içecekleri mümkün olduğunca almayın
Tuzlanmış ve tütsülenmiş yiyeceklerden uzak durun Turşular probiyotik diye çok öneriliyor lakin tuz tüketimini artırmış oluyor Bunların tüketimine dikkat etmek gerekiyor
Annelere bebeklerini emzirmeleri öneriliyor
Kanserden korunmak için vitamin ve mineral desteği kullanmayın Eksikliği tespit edilmemiş hiçbir vitamini minerali destek olarak almayın Mesela çok değerli bir beta karoten çalışması var Bu çalışmada düz mantık üzerinden gidilmiş Havuç üzere beta karoten içeriği yüksek olan besinleri çok tüketen bireylerde akciğer kanseri riskinin düşük olduğu tespit edilmiş Sonra da beta karoteni destek hap olarak vermişler Lakin bu çalışma belli bir yerde durduruldu zira beta karoteni hap olarak alan ve sigara içen bireylerde akciğer kanseri riskinin yükseldiği görüldü Beta karoten doğal olarak havuç şeftali karpuz tatlı patates üzere besinlerle aldığında riski düşürüyor fakat hap olarak alındığında düz mantık işlemiyor Zira o zerzevat ve meyvelerin içerisinde yalnızca beta karoten yok tıpkı vakitte fitokimyasallar var posa var Onlar birlikte bir sinerjik tesir oluşturuyorlar
Diğer büyük çalışma da B kümesi vitaminleri üzerinde yapılmış Uzun vadeli B kümesi vitamini desteği alan bireylerde kanser riski arttığına dair bulgulara ulaşıldı 10 yıl tertipli B kümesi vitamini desteği alanlarda kanser riski artı O nedenle eksikliği tespit edilmemiş hiçbir takviyeyi almamamız gerekiyor
POSA OLMADAN PROBİYOTİKLER İŞLEMEZ
Sağlıklı beslenme çok çeşitli besinler tüketmek maksat olmalı Olması gereken tabak modelinin yarısı mevsim zerzevat ve meyvesi yarıdan daha azı protein kümesi her gün bir yumurta haftada 500 gram kırmızı et haftada iki öğün balık kuru baklagil yemiş tam tahıllı ekmek olmalı Bunlar temel güç ve posa kaynakları Posa olmadan probiyotikler bedeninizde işlemiyor Bağırsak florasını düzeltmenin yolu posadan geçiyor Şayet çölyak hastası değilseniz bunları yiyin Glutensiz diyetler var lakin gluteni çıkarıp yerine ne konuluyor Yağ mı şeker mi Bu çok değerli Glutensiz diyetin sağlıklı bireylerde sıhhati daha da düzgünleştirici bir özelliğinin olmadığı tespit edildi Süt yoğurt ve peyniri yanlışsız ölçüde tüketmeniz de kıymetli Bunların yanında su tüketimini de unutmamak gerekiyor
Ne yazık ki mucize besin üstün besin diye bir şey yok O üstün besinler aslında bizim sağlıklı beslenme modelimizin hayatımıza geçirilmiş hali Bedenimizde bir detoksifikasyon sistemi var Fakat o detoks içecekleri ile olmuyor Biz şayet az evvel anlattığım sağlıklı beslenme planını tertipli bir formda hayatımıza geçirirsek tam detoks budur Bu bir haftalık üç günlük bir şey değil Bilhassa tedavi altında olan hastalarımıza en faydalı şey bile olsa hiçbir yiyeceği yüksek ölçüde tüketmemelerini öneriyoruz Yiyecekler karşım halinde güçlüler tek başına değil
