Seri yakaladığı takım ile alandaydı Galatasaray. Maça çok âlâ başladı. Kanatlar uygundu ancak sonra durdular. Savunma öndeydi lakin değerli olan, golü bir an evvel bulmaktı.
Adana Demirspor, bu ligde her vakit birebir oyununu oynamak istiyor. Katı savunma yapmadılar ve çabuk ataklarla gole çok yaklaştılar. Emre ve Onyekuru’nun topları direğe takılmasa, maç acayip bir yere gidebilirdi.
Galatasaray’da dakikalar ilerledikçe hudutlar biraz gerildi. Evvelki maçlarında topa sahip olduğunda sabırlı olan Galatasaray, birinci devre çok pas yanlışı yaptı ve İcardi istediği konumu bir türlü bulamadı. Birinci yarının özeti şuydu: Panik olursa sorun yaşarsın.
Kerem ve Rashica’nın rakip ceza alanına daha fazla dikine oynamaları lazım diye düşündüm ikinci yarı oynanırken. Mertens, oyunda tesirli olamadı. Daha erken değiştirilmesi gerekiyordu. Sakatlıktan dönüş her vakit zordur.
Demirspor bir orta tüm çizgileriyle rakip yarı alana yerleşti. Bu anlayış Galatasaray’ı şaşırttı. Nelsson, gol çizgisinden topu uzaklaştırmasa, mesken sahibinde panik üst düzeye çıkardı. İcardi kayıptı ve Gomis, bitime 9 dakika kala oyuna girdi. Bence, daha evvel talih bulmalıydı.
Böyle çok sıkışan maçlarda beklenmedik bir oyuncu sizi ayağa kaldırır. Midtsjö, inanılmaz kritik bir gol attı. Zaniolo, duraklamalarda sahneye çıktı. Yunus’a âlâ bir pas attı ve sonrasında verilen penaltıyı gole çevirdi.
Dün çok kıymetli bir viraj dönüldü.
Ercan Taner