Hayat pahalılığına dikkat çekmek için dizaynlar yapan Becerikli Akkoyun’un ‘susturmak için’ gözaltına alınması, dizaynlarının daha fazla paylaşılması ve görünmesini sağladı.
Mahir Akkoyun’un 39 bin olan takipçi sayısı bir günde 205 bine yükseldi.
Görselleri milyonlarca sefer paylaşılarak TT oldu. Televizyonlara, gazetelere haber oldu. İzmir’de yaşayan genç dizayncı, gözaltına alınmasını, suçlamaları ve yaşadıklarını SÖZCÜ’ye anlattı.
“TASARIMLAR MİLYONLARA ULAŞTI”
Sabah erken saatlerde meskeninde gözaltına alınan, savcılık sürecinden sonra sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece hür bırakılmasıyla sonuçlanan sürecin, sesini daha geniş kitlelere ulaştırdığını belirten Becerikli Akkoyun, “Yaptığım görseller ulaştırmak istediğim halde, bu kadar beşere ulaşmamıştı. Gözaltı süreci bu dizaynları çok daha fazla beşere, hatta milyonlara ulaştırdı. Bir manada hudutlu beşere ulaştığım süreçte tam aykırısı bir tesir yaratarak beklentimin de üzerinde şekillenerek Türkiye’nin gündemine oturdu, bu beni sevindirdi” dedi.
“OY VERİRKEN AKLINDA BULUNSUN” HATA SAYILDI
Polis ve savcılık sorgularında, görsellerle ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘seçim kanununa muhalefet’ yapmakla suçlandığını söyleyen Akkoyun, “Hakkımda her hangi bir şikayet ve şikayetçi yokken, görselin üzerindeki sözlerle değil, lakin dizaynlar üzerinden suçlandım. Görselin tamamı ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ olarak değerlendirildi. Bir öbür suçlama ise ‘seçim kanununa muhalefet’ oldu. Görsel üzerindeki “Oy verirken aklında bulunsun” kelamları ve görselin yapıştırılmaması gereken yerlere yapıştırılması seçim kanununa muhalefet olarak nitelendirildi. Savcılık isimli denetim talebiyle mahkemeye gönderdi. Mahkeme ise isimli denetim talebini kaldırarak özgür bıraktı” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN UZUN MÜDDETTİR NORMALİ BU”
Gözaltı süreci ve yaşadıklarının ülkenin normali üzere gösterilmeye çalışıldığını söyleyen dizayncı Akkoyun, şöyle devam etti:
*Dün yaşadıklarım ülkemiz için bir manada olağan, bir manada olağan değil. Her ikisi de aslında. Olağan zira; fevkalâde sayılabilecek bir atmosferde seçime gidiyoruz.
*Bu seçim olmazsa da Türkiye’nin uzun bir müddettir normali bu. Öteki yandan da olağan değil, zira bu formda yalnızca ben değil, çok daha fazla insan hukuksuzluğa maruz kaldı, kalıyor. Topluma, Türkiye’nin normali buymuş üzere gösterilmeye çalışılıyor.
*Bu formda ilerlenmeye çalışılıyor. Lakin olağan olması gereken bu değil. Ya da olağan buysa bu normali kabul etmemek itiraz etmek gerekiyor.
“SEFALETİN SORUMLUSU İKTİDAR”
Akkoyun tasarımı meydana getirmesindeki emeli ise şu sözlerle açıkladı:
*İfademde de belirttiğim üzere ülkede derin bir yoksulluk, yüksek enflasyon var. Beşerler en temel besinlere bile ulaşamıyor.
*Tasarımlarımı da bunları gündeme getirmek için hazırladığımı söyledim. İçinde bulunduğumuz süreç, içinde bulunduğumuz sistem yoksulluğu ve sefaleti bize dayatan bundan diğer bir seçenek sunmayan bir nizam.
*Tabi ki 14 Mayıs seçimlerinde toplumu çürümüşlüğe mahkum eden bu tertip ve sefaletin sorumlularını iktidardan indirmek gerekiyor.
*En acil gündem aslında bu. Şayet bu çabayı vermek rahatsız ediyorsa, rahatsızlık vermeye devam edeceğim.