Geçtiğimiz yıl 1 Ağustos’ta paydaş toplantıları ile başlayan ve bugün Millet İttifakı genel liderleri buluşmasına sahne olan İzmir’deki İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi sürüyor.
192 karar ve 54 prensip belirleyen paydaşlar tekliflerini 200 akademisyene sundu.
Kavramsallaştırılan kararlar 50 uzmanın yer aldığı Yüksek İstişare Konseyi tarafından son haline getirildi. Kongrenin beşinci gününde CHP Genel Lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ın akabinde Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal kelam aldı.
Uysal salonu selamlarken Kılıçdaroğlu için “Yarınki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı” sözünü kullandı. Bu söz salonda büyük alkış aldı.
“GELECEĞİN ÇERÇEVESİNİ ÇİZMENİN EŞİĞİNDEYİZ”
İzmir’de 100 yıl evvel yapılan iktisat kongresini hatırlatan Uysal; “İki asırlık çağdaşlaşma çizgimiz içinde hangi tarihi eşikte yeni bir boyut ve derinlik katmak gerekiyor ise devlet adamları ve aydınlar bunun gereğini yapmıştır. Büyük Atatürk ve onun uğraş arkadaşları da yüz yıl nefes almamızı sağlayan kaideleri oluşturdu. Bugün de; kimi anlarda olduğu üzere bu anda da atacağımız adımlar, şekillendireceğimiz siyasetler ile birlikte on yıllarını, yüz yıllarını değerlendireceğimiz çerçeveleri çizmenin eşiğindeyiz” tabirlerini kullandı.
“FETRET ZAMANI BENZETMESİ”
Demokrat Parti Genel Lideri Uysal kelamlarını şöyle sürdürdü:
* Elbette bununla yetinemeyiz. İmparatorluk tarihinde Fetret Evresi olarak tarihe geçmiş bir devri; yarınlarda cumhuriyet tarihi yazılırken de Cumhuriyetin Fetret Devri olarak tarihe geçecek bir periyodu sonlandırmak için bu kürsüde söz ediyorum.
* Tarihi geriye gerçek akıtamazsınız. Tarihi gerçekleri isteseniz de değiştiremezsiniz. Büyük ülkenin kıt kanaat imkânlarla, dişinden tırnağından artırdığıyla ortaya çıkardığı; kademe kademe inşa ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığını, kurumsallığını bir yıkım mühendisliği projesiyle yıkmaya çalışsanız da kendi pahalarını üretmiş cumhuriyetin vatandaşları olarak milletimiz emin olsun yarınlara daima bir arada taşıyacağız.
“ÖNCELİK SIRALAMASI KEYFİ KARARLARLA BELİRLENEN…”
*Geldiğimiz bu tarihi eşikten Türkiye’yi yine dünya ile entegre edecek, kurumsal yapısını tekrar kuracak, maruz kaldığı riskleri, meydan okumaları ortadan kaldıracak bir siyasi akla muhtaçlığımız vardır.
*Çok uzun müddettir kaynaklarını berbat yöneten bir ülkeyiz. Daha da vahim biçimde öncelik sıralaması, keyfi kararlarla belirlenen bir ülkeyiz.
* O denli bir tarihi eşikteyiz ki, ekonomik olarak asimetrik bir gayret vermek zorunda olduğumuz, değişimin suratının her zamankinden yüksek olduğu bu çağda, rekabette var olmak için beşeri sermayemiz başta olmak üzere tüm ulusal güç unsurlarımızı azami kapasite ile kullanmak, yine toplamak mecburiyetindeyiz.
